Ekonomi

Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde afet sonrası ihtiyaçlar ve teknoloji çözümleri ele alındı

Doğan Trend sponsorluğunda Uludağ Ekonomi Doruk’un (UEZ) “Afet, Afet Sonrası İhtiyaçlar ve Teknolojinin Getirdiği Çözümler” oturumunda, afet sonrası yapılması gerekenler ve normal yaşam sistemine geçiş, afet sonrası barınma gibi ihtiyaçların en iyi nasıl karşılanabileceği anlatıldı. , yemek, güç, bağlantı ve afet vatandaşları. gelecekte yaşam kalitesinin nasıl iyileştirilebileceği tartışıldı.

Oturumun moderatörlüğünü Doğan Holding Otomotiv Kümelenmesi Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Kağan Dağtekin, Keten Group Yönetim Kurulu Başkanı ve Yüksek Mimar Ferhat Keten, Need Map Kurucusu Mert Fırat, Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar ve Şef, Gezgin ve Yazar Ömür Akkor yaptı. . .

KAĞAN DAĞTEKİN: ELEKTRİKLİ ARAÇLARIMIZI SHAKE BÖLGESİNDE JENERATÖR OLARAK SUNDUK

Doğan Holding Otomotiv Kümelenmesi Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Kağan Dağtekin, “Depremden sonra hepimiz ne yapabiliriz diye düşünüyorduk. Elektrikler olmayınca operasyonların durduğunu ve arama kurtarma çalışmalarının kamera ışığıyla devam ettiğini görünce , Japonya ziyaretimizden aklımıza bir fikir geldi.Durum senaryolarında kullanılabilir düşüncesiyle harekete geçtik.Hemen Avrupa ile iletişime geçip araçları Türkiye’ye yönlendirdik.Hızlı bir testin ardından hızla araçları Türkiye’ye yönlendirdik. bölge jeneratör ısıtma ve aydınlatma ihtiyaçları için.3-5 çadır için ısı ve ışık sağlasak bile yeterli olur dedik ama hiç varsaymadık.faaliyetlere katkısı oldu.bakmak lazım farklı bir bakış açısıyla; bu bazen sorunlu olan konuların üstesinden gelmemize yardımcı oluyor.”

FERHAT KETEN: EV STANDARTLARINDA YERİNDE BİRLEŞTİRİLEBİLİR KONTEYNERLER ÜRETTİK VE 2 HAFTADA ŞANTİYEYE ULAŞTIK

Keten Group Yönetim Kurulu Başkanı ve Yüksek Mimar Ferhat Keten, “Deprem sonrası hızlıca organize olup satın almalar yapmak yerine kendi mimar grubumuzla birlikte detaylı konut standardında, yerinde konteyner tasarladık. depremin ikinci haftasında yerinde birleştirilip bölgeye kullanılabilir hale getirildi.Tabii ki çok ilginç durumlar da var.Şu an bölgede sıcaklık -20 dereceyken saha maalesef hazır değildi.Karanlık vardı. devlet bürokrasisinde ve bizim için asıl zorluk üretim, kaynak yaratma ve örgütlenme değil, oradaki bürokratik standartların yetersizliğiydi.Yeter ki siyaset finans ve gayrimenkul, kamu yararı ve kurumsal fayda üzerine olsun, yeter ki aradaki fark Algılanmazsa bu hataları yapmaya devam edeceğiz” dedi.

MERT FIRAT: DÜNYAYA ZARAR VERİYORUZ VE YÖNETEMİYORUZ

İhtiyaç Haritası Kurucusu Mert Fırat, “Depremin olduğu ilk gün oradaydık. Gaziantep ve Adana’da çalışan bir yapımız vardı. Sürdürülebilir kalkınma kapsamında bölgede birlikte çalışıyoruz. sağlam şehirler için sağlam KOBİ projeleri ile deprem önlemi.Toplumu ve halkı nasıl daha iyi hale getirebiliriz sorusu üzerine hareket etmeliyiz.Muhtaç Haritası olarak kapalı devre sisteme uyumlu olması için çalışıyoruz. Afetlerde kullanabileceğimiz çalışmalar, öngörüler ve geçmiş bilgiler ışığında geçmişten gelen bilgileri dijitale ve geleceğe aktararak yeninin bize getirdiklerini kullanmaya çalıştık. depremin ilk saatinde bile kaç binanın hasar gördüğü bilgisi.2000’den 2020’ye kadar doğal afetler yüzde 800 arttı.İklim krizi ve küresel ısınma insan kaynaklı.Dünyaya zarar verdiğimiz ve yönetemediğimiz bir çağda, bu tür felaketlerle rekabet etmeye devam edeceğiz. Bu nedenle hazırlıklı olmalıyız. Afete karşı güçlü bir şehir olmadığı sürece sabahtan akşama kadar çalışsak da uyumsuzluk, işleyişsizlik ve dolayısıyla şehircilikle ilgili sorunlar yaşamaya devam edeceğiz.

MURAT PINAR: DEPREM ZAMANINDAKİ ŞARTLARIN HER BİRİ AYRI KRİZ YÖNETİMİNİ GEREKTİRİR

Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, “Yaşadığımız coğrafyada depremden kaçamayacağımız aşikar ve bu nedenle depremin hikayesini deprem öncesi, deprem anı ve deprem gerçeği olarak kurgulamamız gerekiyor. Mümkün değil. depremden etkilenen arkadaşlarımızla birlikte tekrar ayağa kaldırmak için.Hele ilk anda Antakya’ya ulaşsak insanlara ulaşmak pek mümkün olmuyor.Saatler sürdü.Elektrik ve bağlantının kesilmesi bir kentsel altyapı meselidir. İkinci bir felakete yol açmamak için elektriği zorla kesmek zorunda kaldığımız durumlar da oldu.Altyapı kuruluşlarıyla koordineli çalışıyoruz.Dağıtım şirketinin doğası gereği krizlerle boğuşan bir yapı var ve kriz yaşıyoruz. Her kriz başlı başına farklı bir yönetim tarzı gerektirir.Her birinin depremin hangi saatinde, hangi mevsimde ve hangi hava koşulunda farklı bir planı olmalıdır.Ana öncelik ilk 48 saatte hayat kurtarmak olmalıdır. Bu nedenle öncelikler her krizde anlık farklılıklar gerektirir. Burada dayanışmayı takdir etmek lazım ama bir yandan da vicdani sorumluluk sırasında hakikat planlaması yapılmayınca oraya giden, yardım etmek isteyen arkadaşların depremzede olduğunu gördük.”

ÖMÜR AKKOR: BÖLGEDEKİ İNSANLAR İÇİN ÖNCELİKLE BİZİM ORADA OLMANIZ ÖNEMLİYDİ

Şef, Gezgin ve Yazar Ömür Akkor şunları kaydetti:

“Kim bizimle olmak isterse deprem bölgesine gittik. Bölgeye vardığımızda Elbistan’da hava -30 dereceydi. Durumu daha da vahim kılan ise yerde kırk santimetre kar olmasıydı. şehir tamamen yıkıldı ve kimse yoktu ve yangın çıkmadı.Bağlantı sağlayarak yardım toplamaya çalıştık.O an tabi ki çaresizce bu işi yapıyorduk planlı değildik ve kim ne derse onu yapmaya çalıştık. diye sordu.Deprem mağdurlarında fark ettiğimiz en önemli şey,insanların yardım etmekten çok,yanlarında bulunarak yardıma ihtiyaç duymaları oldu.Biz onları düşünüyoruz ve bize muhtaçlar.Sizi biz yapmazken önemli bir fark yaratmayı başardık. hissetmek. Başlangıçta İstanbul’dan tedarik ettiğimiz ekipman lojistiğimizi 20. günde dışarıdan almayı bıraktık ve ihtiyaçlarımızı bölgede açılan pazarlardan karşılamaya başladık. Benim için hayatımda yeni bir dönemin başlangıcıydı ve inanılmaz bir deneyimdi.”

tusba-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu